İşçilerden sendikalara Başpınar çağrısı: Ses çıkarmak için neyi bekliyorsunuz?
"Bir sendika başkanı işçilerin haklarını savunduğu için, yani işini yaptığı için tutuklanıyor. Tüm sendikaların ve işçilerin ayağa kalkması gerekir böyle bir durum karşısında"

Fotoğraf: Kazım Kızıl
Yiğit Doğan
evrenselyigitdogan@gmail.com
Eskişehir – Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) binlerce işçi patronların yüzde 30’luk zam dayatmasına karşı insanca geçinebilecek bir ücret için günlerce direnirken, Antep Valiliği kentte eylem ve etkinlikleri yasakladı, işçilere öncülük eden BİRTEK-SEN’in Genel Başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı. Başpınar OSB’deki direnişlerden haberdar olduklarını belirten, Eskişehir’de çeşitli iş kollarında çalışan işçiler bir yandan baskılara tepki gösterirken diğer yandan sendikalara çağrı yapıyor: “Ses çıkarmak için neyi bekliyorsunuz?”
Görüştüğümüz işçilerin neredeyse tamamı Başpınar işçilerinin direnişini duyduğunu söylüyor. Özellikle AKP’li vekile ait olan bir fabrikada yapılan eylem nedeniyle işçilerin ve sendikanın bu kadar çok üzerine gidildiğini düşünüyor işçiler. “Patron AKP’li olmasaydı ve vekil olmasaydı bu kadar yapmazlardı” diyor bir kamu işçisi. Kendisinin üyesi olduğu Harb-İş dahil birçok sendika merkezinin sessiz olmasının sebebini de buna bağlıyor. Kamu işçisi, “Bir sendika başkanı işçilerin haklarını savunduğu için, yani işini yaptığı için tutuklanıyor. Tüm sendikaların ve işçilerin ayağa kalkması gerekir böyle bir durum karşısında. Ama bakıyoruz birkaç göstermelik sosyal medya tepkisi dışında hiçbir aksiyon yok” diyor.’
‘Sendikalar neden sessiz?’
Türk Metal’in örgütlü olduğu Beko’da çalışan bir işçi de e-devlet üzerinden sendika üyeliklerinin üç gün boyunca askıya alınmasının Başpınar’daki eylemlerle ilgili olduğunu düşünüyor. Yaşananları televizyondan takip ettiğini dile getiren bir başka Beko işçisi, şunları söylüyor: “Sendikanın bu eylemlere destek olması, en kötü ihtimalle bir açıklama yapıp ‘Başpınar işçilerinin mücadelesinin yanındayız’ demesi gerekir. Ancak bizimkiler hiç oralı değil. Zaten kendi işçisinin bile hakkı umurunda değil, kaldı ki Başpınar işçisi için bir şey yapsın.”
Kristal-İş üyesi bir cam işçisi de direnişe geçen fabrikalardan birinin AKP’li vekile ait olmasının BİRTEK-SEN Genel Başkanı Türkmen’in tutuklanmasında önemli bir etken olduğunu düşünüyor. Cam işçisi, “AKP sendikalara ve işçi sınıfına en büyük darbeyi vuran parti zaten. Bu duruma isyan etmemiz lazım. Başka türlü bir şey değişmez. Teker teker sektörlerde de olmaz. Bütün işçiler birlikte hareket etmeliyiz. Sendikaların başındakilerin hepsi sermayeden yana zaten. Önce bunlardan kurtulmamız gerekiyor” diyor.
Problem sadece AKP mi?
Eti, Telekom, belediye, sağlık… Görüştüğümüz birçok farklı iş kolundan işçi Başpınar’daki süreçten haberdar olduklarını ama iş yerlerinde bu konuya dair herhangi bir tartışma yaşanmadığını, arkadaşlarının durumdan haberdar olmadıklarını söylüyor. Oysaki aynı iş yerinde çalışanlar da var görüştüklerimiz arasında. Zaten kimsenin haberi olmayacağı ön yargısıyla hareket eden işçiler arasındaki bu güvensizlik ortak bir öfkeyi örgütlemeyi de güçleştiriyor.
Yine dikkat çeken bir başka durum da; işçilerin bir sendika başkanının tutuklanmasına varan baskıların sebebini “AKP’li vekilin fabrikasındaki direnişler”le sınırlı görmesi. İşçilerin henüz bu durumu emek ve sermaye cephelerinin karşı karşıya gelmesinden yola çıkarak değerlendirecek durumda olduğu söylenemez. İşçi sınıfının kendisine reva görülen açlık, yoksulluk ve sömürüyü sadece AKP’ye mal etmemesi için, bugün yaşananların sistemle bağını kuracak tartışmaların yürütülmesi önemli bir ihtiyaç.
Evrensel'i Takip Et